Green Card Görüşmesi

Sürecin en son aşaması ola Green Card görüşmesi aslında en zahmetli görünen, en heyecan dolu ama en kolay geçen aşama oldu diyebiliriz.

Süreci siteden takip ettiğiniz üzere (burada tüm süreci anlattık), kazandığımızı öğrendiğimiz günden beri bir seneyi aşkın bir süre oldu. Belgelerimizi ve bizi önce DS260 aracılığıyla uzun bir süre KCC inceledi. Sonra konsolosluğa gönderdiğimiz diğer belgeler de en az bir 15 gün önce olacak şekilde ellerine ulaştı ve incelendi (Not. Bizim zamanımızda belgeler önden gönderiliyordu, artik böyle bir gereklilik yok).

Tamamen şans yoluyla kazanılmış bu green card hakkının elde edilebilmesi için gereken asgari şartları zaten sahibiz. İstedikleri belgeleri de zamanında doğru olarak hazırlamışız. Un hazır şeker hazır, daha ne lazım? E bir gidip kendimizi göstermemiz lazım 🙂 Hani gerçekten böyle böyle bir insanlar hayatta mı değil mi diye 🙂

O gün geldi çattı ve yeniden yollara düştük. Yolculuk öncesinden kendimize Çankaya bölgesinde, ABD Konsolosluğa’na rahat rahat gidelim diye yürüme mesafesinde bir otel ayarladık. Daha önce fotokopilerini gönderdiğimiz belgelerin orijinallerini ve aldığımız doktor raporlarını zaten hazırlamıştık.

Normalde randevumuz saat 9:15 gibi gözükse de biz 8:00’de konsolosluğun Paris Caddesi üzerinde bulunan kapısının önünde kuyruktaydık. Sokaktaki bu kuyruk karışık bir kuyruk. Yani turizst, öğrenci, iş vizesi vs. hepsi aynı yerde bekliyor. Beklerken kapıdaki Türk polisi çok esprili, çok rahat bir şekilde bizlere talimatları verdi. Öncesinde zaten yanımızda hiçbir elektronik cihaz getirmemiz bildirilmişti, o konuda rahattık ama telefonunu laptopunu karşıdaki büfeye rehin bırakmak zorunda kalan vatandaşlar da görmedik değil.

Kuyruk sıradan ilerledikçe güvenlik kontrolü için beklediğimizi gördük. Randevularımız kontrol edildi ve peşinden eşyalar ve biz tek tek olacak x-rayden geçtik. X-ray bölgesinden geçtikten sonra ayrı bir sıranın olduğu bir alana girdik. Burada göçmen vizeleri için (green card da bir göçmen vizesi çeşididir) ayrı ve özel bir sıra olduğunu gördük, hızlıca bankoya yaklaştık. Bankoda bize görüşmeyi hangi dilde yapmak istediğimizi sordular. Seçenekler Türkçe, İngilizce ve Farsça 🙂 Sonra da aynı bankadaki gibi bir sıra numarası aldık ve buyrun oturarak sıranızı bekleyin dediler.

Vize almak için beklediğimiz alan ve Green Card görüşmesi gişeleri

Sıranın ne zaman geleceği tam olarak belli değil. İçeride o kadar çok farklı vize çeşidi işlem görüyor ki yanan numaraları takip ederken beyniniz eriyor 🙂 1000’liler, 350’liler, 800’liler ve 0001 gibi giden bizim de aldığımız göçmen vizesi numaraları. Herhangi bir mantık yakalamak mümkün değil. Zaten içerde öyle otururken aklınızdan sadece şu geçiyor: “Sabaha kadar beklemek de gerekse bu vizeyi almadan çıkmam buradan” 🙂 Beklerken duvarlara, yerlere, su sebiline, insanlara, açık FOX TV kanalına, durmadan yanıp sönen sıra numaralarına, elinizdeki belgelere tekrar tekrar bakıp durunca zaman bir hayli çabuk geçiyor aslında, gerçi beklerken bize her bir saniye saat gibi gelmişti 🙂

İlk numaramız yandığında dipte uzakta bir gişede bizden gönderdiğimiz belgelerin orijinalleri istendi. Verdik tekrar oturun dediler. Kös kös gittik yeniden oturup beklemeye başladık.

Bir süre sonra tekrar numaramız yandı, bu sefer ödeme için ayrı bir gişeye yöneldik. Kredi kartıyla tek seferde adam başı 330USD ödemesini yaptık. Ve tabii ki tekrar oturduk.

3. ve son defa numaramız yandığında yine dip taraftaki gişelerden birine gittik. Genel olarak nazik olan konsolosluk görevlilerinin en cana yakını olan bu hanımefendi bize tercihimiz olan Türkçe dilinde hitap etti. Sağ ellerinizi kaldırın ve yemin edin dedi. Kaldırdık. Metin aşağı yukarı şuna benziyordu: “Green Card Görüşmesi için verdiğim bilgilerin tamamının doğru olduğu üstüne yemin eder misiniz?”  Biz de yemin ediyoruz dedik.

Sonrasında hemen hızlıca cevabını bile merak etmediği soruları tek tek sordu. “Ne mezunusunuz? Ne iş yapıyorsunuz? Amerika’da nerede yaşayacaksınız? Neden orası?”. Soruları önce asıl kazanan kişi olan eşim Deniz’e sonra da bana aynı şekilde sordu. Bir yandan önündeki belgelerle ve bilgisayarla uğraşırken gerçekten soruların cevaplarıyla ilgilenmiyor gibi gözüküyordu. O vize zaten çıkmış da sadece prosedürler işletiliyormuş gibiydi. Zaten Türkçe konuşan bir Amerikalı bayanı izlemek yeterince dikkat dağıtıcı değilmiş gibi cevaplarımız nasıl dinleniyor ve algılanıyor diye kasarken bayan “Tebriklır Green Card vizenız onıylendi. Amerika’da ii şanslır.” deyip vizenin onaylandığını gösteren meşhur beyaz renk kartı uzatınca içimden fışkıran duygu selini anlatamam. Hayatımda daha önce hiç böyle bir şey hissettiğimi hatırlamıyorum. Sevinç, şaşkınlık, heyecan, hüzün ve ee şimdi hissiyatı bir anda  acayip bir kokteyl şeklinde saniyenin 10’da 1’i gibi bir sürede beynime hücum etti ve peşinden hemen salak bir sırıtma bastı suratımı 🙂

İnşallah size de nasip olur diyelim ve hatırlatalım; green card görüşmesi gününe kadar çok sabırla bekledik. Bu detaylı süreci sorunsuz atlamak için çok plan ve hazırlık yaptık. Planlı,programlı olunca her şey su gibi aktı halloldu. Ayrıca görüşme gününün tatlı bir heyecandan ibaret olduğunu ve tadını çıkartmanız gerektiğini bir kere daha belirtelim.

Sorularınız varsa memnuniyetle cevaplarız.

Meşhur beyaz “Tebirkler Vizeniz Onaylandı” kartı

Sizlere tavsiyemiz, görüşme sırasında hazırlıklı, sabırlı ve sakin olmanız.

Belgeleriniz sağlam hazırlayın, her şeyin kopyasını mutlaka ayrı bir çanta içerisinde götürün.

İçerideyken sakin heyecanlanmayın. Her şeyin çok rahat geçeceğini düşünerek kendiniz rahatlatın ve anın tadını çıkarın.

Sabırla sıranızı bekleyin ve sorulara cevap verin.

Sizi geren ya da korkutan bir şeyler olursa kesinlikle kontrolsüz hareketlerde bulunmayın.

Nezaket ve genel konsolosluk kurallarından ayrılmayın.

Örneğin, ses yükseltmek, agresif tepkiler vermek, sorulan sorulara eksik, tutarsız ya da ters bir şekilde cevap vermek, görüşme camına fazla yaklaşmak, el kol hareketi yapmak ya da bunun gibi ortama uygun olmayan hareketlerde bulunmak green card vizenizi hemen oracıkta uzak bir hayale dönüştürebilir.

İnanın bana çok rahat geçecek ve çok kısa bir süre sonra eşe dosta `Görüşme gününde` diye başlayan neşeli hikayaler anlatıyor olacaksınız.

**Başvuru aşamasından, ABD’de yeni hayatınızı kuracağınız o heyecan dolu günlere kadar aklınıza gelebilecek her türlü konuda sizlere destek olmak isteriz. Hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için bu linke tıklayın.