Günlük Hayatta Kullanması Gereken Şeyler

Tekrar merhabalar 🙂 ABD’ye taşınan herkesin aklında haklı olarak hep ev, iş, araba gibi konular var. Bunları halletmeye çalışırken o koşuşturmacalar içinde faydalı olabilecek ya da gündelik hayata bir an önce adapte olmanıza yarayacak ufak ipuçlarını sizler için derledik ve bunları günlük hayatta kullanılması gereken şeyler isimli bu yazımızda paylaşıyoruz. Biz geldiğimizden beri aktif olarak bunları kullanıyoruz, size de tavsiye ederiz 🙂

1- Paypal

Atıyorum kalabalık bir arkadaş gurubu bir hamburgeçiye gittiniz. İçerde acayip bir kuyruk var ve arkadaşlarınızdan bir tanesi kahramanca gönüllü oldu; “Abicim ben alırım hamburgerleri siz bana sonra ödersiniz” dedi ve gitti. Halbuki siz kredi kartıyla ödeyecektiniz ve üstünüzde o anda nakit yok. Nasıl ödeyeceksiniz? PayPal’le! Türkiye’de de bir zamanlar vardı, bazılarınız biliyordur ne olduğunu ama bu sistem, arkadaşlar arasında para gönderme için çok pratik. PayPal’ın sitesinden açacağınız hesaba bir email adresi ve bir banka hesabı ekliyorsunuz, ve gerektiği zaman bir tıkla istediğiniz kişiye istediğiniz miktar parayı ücretsiz gönderebiliyorsunuz. Tabii aynı şekilde size de para gönderebiliyorlar, yeter ki her iki tarafta da PayPal olsun. ABD’de yerli veya yabancı herkesin PayPal’ı mutlaka oluyor. Ayrıca bir çok internet alışveriş sitesi de PayPal ile ödeme kabul ediyor, gerçi kredi kartları her zaman daha avantajlı çünkü para puan veriyorlar. Bazıları da PayPal’ı iş yerleri için kullanıyor. İş için PayPal’de ufak tefek ek masraflar doğabilir diye biliyorum. Ayrıca PayPal’in Venmo diye bir kardeşi daha var. Bu da Paypal kadar  popüler çünkü çok daha cici bir arayüze sahip.

2- You-mail

ABD’de en önemli konulardan biri cep telefonlarının telesekreterleri. Burada voicemail olarak bilinen bu sistem acayip yaygın. Kimse sesli mesaj bırakmaya üşenmiyor. Aslında tüm şebekeler bu hizmeti ücretsiz veriyor ama kullanışlı değil. Standart gelen bu hizmette, mesajları dinlemek için o şebekenin verdiği numarayı aramanız gerekirken You-Mail size olayı daha gözle görülür, elle tutulur hale getiriyor. You-Mail’in farkı, pratikliği ve mesajları web bazlı olarak kaydetmesi. Mesajlar hesabınıza düşer düşmze tarafııza email geliyor ve gelen sesli mesajlar hesabınızda tüm detaylarıyla sağlıklı bir şekilde birikiyor. Arayan, aradığı saat, bıraktığı mesajın süresi gibi detayların yanı sıra istediğinizde mesajı durudurup ileri geir alabiliyorsunuz (özellikle hızlı konuşanların mesajlarını dinlemek için bire bir). Ayrıca size bırakılan sesli mesajı telefonunuza indirebilir başkalarıyla , mesela whatsapp yoluyla, paylaşabilirsiniz.

3-Credit Karma

Kredi skoru olayını daha önce detaylıca anlatmıştık. ABD’de yaşamak için son derece önemli olan bu detay ekonomik standartlarınızı hatta ve hatta hayat kalitenizi belirleyen önemli bir unsur. Bunu yükseltmek için yapılması gerekenleri anlattığımız yazı burada (LINK). Zamanında biz kredi skorunu yükseltmek için canla başla uğraşırken, acaba kaç olduk hangi noktadayız diye merak ettik. Araştırdık ve gördük ki Credit Karma isimli bir firma var. İster cepten ister webden kullanabiliyorsunuz. Güvenli ve ücretsiz bir portal ve size anlık olarak kredi skorunuzu söylüyor. Ayrıca bunu yaparken kredi skoru asla ama asla zarar vermiyor. Sadece rakamı değil aynı zamanda da bunu nasıl yükseltebileceğinizi, hangi kredi kartlarının size uygun olduğunu, mevcut hesaplarınızın sayısını, borç miktarınızı ve toplam kredi liminitizi de gösteriyor. Daha başka bir sürü özelliği var, girip didik didik gezin 🙂 Not: SSN’sini ilk defa kullananlar için hesabın açılması biraz zaman alıyor. Bir 2-3 ay bekleyin sonra tekrar deneyin.

4-Online TV

ABD’de genel olarak TV hizmetleri çok pahalı. Zaten ev interneti de çok ucuz değilken üstüne bir de kablolu tv ekleyince bazen aylık fatura 150 dolarları bulabiliyor. Bunu engellemek için genelde herkesin yaptığı şey Cord Cutting dedikleri, evdeki kablolu tv yayınlarını kapattırma. Kapatırız, para cebimizde kalır çok güzel olur da gece gündüz YouTube mu izleyeceğiz? Cevabı evet ama standart ücretsiz olanı değil tabii. YouTube TV diye bir şey var mesela, üçertli bir hizmet. Canlı ABD kanallarını izlemek için bire bir. Veya Hulu TV, Direçtv Now, Sling… Bunlardan başka şirketler de vardır mutlaka ama en tanınmışları bunlar. Biz bunları denedik, çünkü hepsinin Free Trial dedikleri ücretsiz deneme opsiyonları var. Kimisi 1 hafta kimisi 1 ay, ücretsiz denetiyor. Deneme süreleri bittikten sonra aylık ücretlerini işletmeye başlıyorlar ama fiyatlar çok yüksek değil. Hangisini beğenirseniz alır izlersiniz. Tabii bu arada NetFlix, HBO Now ve Amazon Video gibi video siteleri var ve bunlar da yine kablolu TV’nin alternatifi olarak çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Biz mesela evdeki TV’yi HDMİ ile bir laptopa bağladık, kablosuz mouse ile  oturduğumuz yerden bir şeyler izlemeye devam ediyoruz.

5-Uber/Lyft

Buraya ilk geldiğinizde ulaşım çok ciddi bir sorun olacak. Arabasız olmak ABD’de felç olmak gibi bir şey. Bir çok büyük şehirde bile toplu taşıma rezil vaziyette (maalesef buna Houston dahil). Normal taksiler son derece pahalı. Araba alıncaya kadar en iyi alternatif Uber veya Lyft. Biliyorum Türkiye’de de var ama aklınızda olsun burda sadece Uber yok. Lyft de Uber kadar yaygın ve hatta bazı şehirlerde bunun gibi şirketler ikiden daha fazla. Google’da aramanızı öneririm, özellikle ilk sefer kullananlara ilk 50$’lik yolculuk ücretsiz falan gibi avantajlı katılma promosyonları olabiliyor. Onları bulursanız bir süre ücretsiz bile gezebilirsiniz. Mesela biz gittiğimiz her yeni şehirde öyle yapmaya çalışıyoruz. Tabii maalesef her telefon hattına bir hesap açılabiliyor, dolayısıyla yeni telefon hattınız yoksa bu promosyonlardan sadece 1 kere faydalanabiliyoruz 🙂 Bir Kapalı Çarşı görmüş insanlarız şansımızı zorlarız :). Mesela New York’a gittiğimizde Via diye bir şey kullandık, Austin’de de RideAustin…

6-Google Maps

Az once bahsettigimiz gibi ulasim konusunda cok degisik seyler oluyor burada 🙂 Turkiye’de Google Maps gibi seyler kullaniliyor ama burada kullanim keyfi degil, hayati. Buyuk araziler, koca koca yollar, bitmek bilmeyen kavsaklar… Hani bizde vardir ya bizde, hep Istanbul tabelasina bakarsan taa Adana’dan Istanbul’a kadar gitmek diye bir sey, burda oyle bir sey yok iste 🙂 Isletmeler de kendilerini tanitmak icin Google Maps’i cok aktif olarak kullaniyor. Bazen bir seyleri arastirmak icin ilk Google degil de, Google Maps kullaniliyor.  O kadar aktif kullaniliyor. Bu arada Apple Maps, Google Maps kadar iyi degil tavsiye etmiyoruz 🙂 Mesela yeni eklenen bir ozellik, Google Maps’ten bir tik ile Uber araci cagirabiliyorsunuz artik.

7-Stocard App

Bir cep telefonu aplıkasyonu bu. Çeşitli markalardan adınıza ait olan üyelik kartlarını oraya kaydediyorsunuz, lazım olunca çıkartıp telefon ekranından okutturuyorsunuz. Buraya her türlü kartı kaydedebilirsiniz (THY miles&miles dahil). Sistem olarak Türkiye’den farklı olan bir şey yok aslında. Evet, bu programlar sadece vatandaşı daha fazla harcamaya yönlendirmek için yapılan şeyler ama ABD’de gerçekten dolgun hediyeler ve indirimler olabilir. Örneğin bir keresinde Plenti diye saçma sapan bir şeye üye olmuştum. Bir baktım At&T fatura ödemelerine para puan veriyor. Eklettim At&T hesabıma sonra unuttum. Geçenlerde bir email geldi artık At&T faturalarına para puan vermiyoruz diye, gireyim bakayım ne kadar birikmiş diye $60 birikmiş 1 senede. Hemen onunla kendime 2 çift ayakkabı aldım. Bu tarz şeyler tesadüfen oluyor ama bir yerden alışveriş yaparken markamıza üye olmak ister misiniz diye sorulduğunda ben hemen hayır demiyorum. 2 soruyla cevap veriyorum, 1- Ücretsiz mi? 2-Kredi Skorumu etkileyecek mi?  Cevaplar hayırsa üye oluyorum ve Stocard app’ime kaydediyorum üye numarasını. Tabii bir süre promosyon emailleri gönderiyorlar ama onu da 1 tık ile iptal ettirmek mümkün ve gerecekten bir daha da email atmıyorlar.  Ayrıca bazı süpermarketlerde bu kartlarla ciddi indirimler olabiliyor bazen.

8-Diğer Güzel Appler

Bunların dışında günlük hayatta kullandığımız bir kaç tane daha uygulama var. Bunların bazıları,

Starbuck App: Dükkana girmeden sipariş vermek için inanılmaz bir uygulama. Her alışverişte puan da veriyor ve sonunda böyle kabaca 10 içecekte bir, 1 tane ücretsiz içecek kazandırıyor.

Walmart App: Hangi süpermarkette olursanız olun elinizdeki ürünün fiyatını Walmart ile kıyaslamak için bire bir. Barkodunu okutunca size o ürün Walmart’ta kaç para onu gösteriyor. Daha başka bir sürü özelliği var ama ben en çok onu kullanıyorum. Walmart Pay, Savıngs Catcher, aradığım ürün hangi reyonda bunlardan bazıları.

Ikea App: Eve almayı düşündüğünüz İkea ürünlerini sanal olarak odaya yerleştiren, acaba bu eşya bizim evde nasıl durur diye merak edenler için muhteşem bir uyguluma.

Ibotta App: Alışveriş yaparken para kazanmak için bir uygulama. Büyük bir ürün alacaksınız, mesela çamaşır deterjanı. Markete gitmeden uygulamadan bakıyorsunuz. Eğer varsa çamaşır detarjanlarından indirimli olanlar varsa siz gidip ondan alıyorsunuz. İndirimi market yapmıyor, ürünü marketten tam fiyata alıyorsunuz. Evde fişi ve ürünü telefona okutunca İbotta size farkı ödüyor. 2 dolar 3 dolar ama bir süre sonra gerçekten birikiyor, bir akşam yemeği oluveriyor 🙂

 

Listemizi beğendiniz mi? Günlük hayatta kullanması gereken şeyler deyince aklımıza gelenler bunlar.

Atladığımız bir şeyler var mı? Varsa yazın lütfen 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir