Amerika’da Beslenme

Çok sık aldığımız sorulardan biri de Amerika’da beslenme konusuyla ilgili. Amerika’ya taşınmayı düşünen kişiler acaba orada ne yeriz ne içeriz diye düşünürken aslına en çok da acaba Türk yemekleri orada ne kadar var diye dertleniyorlar.

Eğer evde kendi yemeğinizi yapacaksanız genel olarak hiç bir sorun yok. Marketler de sebze ve meyve olarak hiç bir kesik yok. Mevsim ne olursa olsun, arzu ettiğiniz sebzeleri bulma imkanınız oluyor. Eğer bir tanesinde bulamazsanız bir başka marketi deneyerek aradığınız sebzeyi bulabilirsiniz. Genel olarak tarıma daha yatkın, sıcak iklimdeki Meksika’dan gelen sebzeler bütün Amerika’ya yetiyor. Bu sebepten biz Houston’a ilk geldiğimizde olabildiğince etrafımızdaki tüm marketleri alışveriş yapmasak da gezdik. Amacımız hem marketleri ve ürünleri tanımaktı hem de fiyatları anlamaktı. Her bir süpermarkette farklı bir ürün gurubu öne çıkmış olabiliyor. O yüzden bu tarz araştırma amaçlı ziyaretleri yapmanızı öneririz.

Bir de temalı süpermarketler oluyor. Örneğin Akdeniz marketi, Uzak Doğu marketi gibi genel marketler dışında daha özel Türk marketi ya da Arap marketi gibi yerler de mevcut. Örneğin Houston’da bir Türk marketi var ki bu market Türkiye’deki marketlerde daha Türk. İçerde satılan ürünlerin tamamı Türk ve bulamayacağınız şey yok. Yazsam inanmazsınız ama içerde ev yapımı bulgurlu çığ köfte, sarma ve baklava dışında ciğer, çipura, sucuk bile bulunabiliyor.

Daha temel Türk ürünleri için illa Türk marketine gitmemiz de gerekmiyor mesela. Meksika marketinden çok güzel bulgur veya erişte buluyoruz. Yediğimiz en hesaplı en güzel beyaz peynir Bulgar peyniriyken yediğimiz helal sucuk New Jersey yapımı. Yani anlayacağınız örnekler vermek gerekirse, güzel bir kurufasulye, on numara bir sucuklu yumurta veya muhteşem bir bulgur pilavının yanına yoğurdumuzu koyup yiyebiliyoruz.

Ayrıca marketlerdeki paketli ürünlerle evde yemek yapmanın ne kadar rahat olduğunu görünce çok mutlu olacaksınız. Yıkanmış ve kesilmiş marul, mantar, soğan gibi taze sebzeler nerdeyse yıkanmamış kesilmemiş şeylerle aynı fiyata satılırken, aynı sebzelerin donuk paketleri de var. Mesela dönük olarak satılan karnabahar, borokoli ve mantar seti pişirmeye hazır şekilde sizi bekliyor olacak. Yanına alacağınız bifteğin üstüne atıverince 5 dakikada koca bir aileyi doyuracak kadar yemeği çok hesaplı bir şekilde yapmış olacaksınız. Ayrıca konserve şeklinde satılan sebzeler meyveler de tercih edenler için büyük kolaylık. Güzel bir domatesli makarna için bakabileceğiniz en az 20 çeşit %100 hazır ve hesaplı domates sosunun yanında salça türevi konservelerin bir başka 20 çeşidini de bulabiliyor olacasınız. Mesela geçen Deniz Fire Roasted Diced Tomatoes (kendinden baharatlı dilimlenmiş yarı pişmiş domates) konservesiyle bir pilav yaptı, parmaklarımızı yedik 🙂

Şimdi de birazcık dışarıda yemek yemekten bahsedelim. Bildiğiniz üzere ABD çeşitli kültürlerin birleşmesi ile oluşmuş bir ülke. Çeşit çeşit ülkelerden gelen göçmenler yanlarında kendi mutfaklarını da getirmiş. En kalabalık olanları kendi yemeklerini en yaygın şekilde üretip tüketirken bazıları da zamanla popüleritesini arttırıp iyice ABD mutfağı gibi olmuş. Bununla ilgili ilginç bir örnek vermek gerekirse buradaki İtalyan mutfağını, artık burada yaşayanİtalyanlar beğenmiyor. Bu bizim yemeğimiz değil ki diyorlar 🙂

Burdan da anlayabileceğiniz gibi İtalyan mutfağı son derece yaygın. Pizza ve makarna restoranları, amerikanlaştırılmış haliyle hangi eyalet olursa olsun bütün mahallelerde en az birer tane olacak şekilde mevcut. Özellike Domino’s ve Pizza Hut gibi zincirleri düşünürseniz bu sayı daha da artıyor. Aynı miktarda yaygın olan bir diğer mutfak türü de Çin mutfağı. Çin yemeklerini bilirsiniz belki, bizim yemeklere çok benzer. Pilavı ve sebzeli etli yemekleriyle her zaman bizim için güzel bir alternatif oluyor.

İyi de bunlar başka ülkelerin yemekleri, Amerikalılar ne yer diye sorarsanız, Amerikalılar soslu ve etli her şeyi yer. Hele bir de bunu ekmek arasına koyarsanız daha da mutlu olurlar 🙂 Renkli, bol aromalı ve tatlı soslar eklerseniz amerikan yemeğine ulaşmış olursunuz. Örneğin hamburger… O kadar yaygın o kadar yaygın ki araştırsanız Amerika’da kaç tane hamburger restoran var sorusuna cevap bulamıyorsunuz. Resmi olarak bilinen ABD’de toplam 50bin tane zincir hamburger restoranı varmış, yani McDonald’s, Burger King bu 50binin içinde sadece 2 tanesi. Hiç bilmediğiniz bir yerde karnınız acıksa, haritaya bakmadan herhangi bir yöne doğru arabanızı rastgele sürmeniz yeterli. Kısa bir süre sonra mutlaka bir hamburger restoranı karşınızia çıkacaktır.

Peki Türk restoranları var mı? Tabii ki de var. Hatta şehir ne kadar büyükse o kadar çok Türk restoranı var diyebiliriz. Mesela Houston’da benim bildiğim 8 tane var. Bazısına kebap yemeye, bazısına işkembe çorbası içmeye, bazısının pide-lahmacuna, bazının da müzikli eğlencesine gidebiliyoruz. Ayrıca burdaki food-truck denilen, seyyar restoranları düşünürsek, Türk yemeklerini her an temin etmemiz mümkün diyebiliriz.

Benim illa Türk takıntım yok, bizim yemeklere benzesin yeter derseniz çok güzel Lübnan, Pakistan, Yunan ya da İspanyol restoranlarının benzersiz yemeklerini deneyebilirsiniz. İnanılmez güzel kuzu incik için Lübnan, kaliteli bir porsiyon kebap için Pakistan, keyifli meze sofrası için Yunan ya da İspanyol restoranına gidebilirsiniz.

Kısaca özetlemek gerekirse ABD’ye geldiğinizde asla aç kalmayacağınızdan eminiz 🙂 Aradığınızdan kat ve kat fazlasını bulacaksınız. Ne yiyeceğiniz diye düşünmektense hala neleri denemedik diye kararsız kalacaksınız. Hepsini keşfedelim derken de kilo aldığınızı göreceksiniz. Hele bir de o soslu renkli yemeklerin porsiyon boyutlarına dikkat etmezseniz… Bizden size tavsiye hepsini bir oturuşta yemeyin, mümkünse ev-dışarıda yemek dengesine dikkat edin çünkü dışarıda yemek yemek genelde son derece ekonomik ama sağlıksız olabiliyor.

Ne diyelim, şimdiden afiyet olsun 🙂