Merhabalar,
Bir çoğunuzun takip ettiğiniz üzere Houston’da sabit olarak bir yılı aşkın süredir yaşıyoruz. Önceki yazılarımızda evler, arabalar, işler nasıl oldu, nasıl hallettik ayrı ayrı anlatmaya çalıştık. Şimdi artık genel gelir-gider durumları yla ilgili derli toplu bir yazı yazabilir hale geldiğimizi düşünüyorum. Bu yazıyı yazmak için çok acele etmek istemedik çünkü tüm her şeyi anlamak, öğrenmek ve anlatmaya hazır hale gelmek o kadar kolay olmuyor. Birazcık da işin ekonomik ve matematiksel kısmını yazmaya başlayalım bakalım.
Hemen giderler konusuna girelim.
Gelir gelmez…
Biz Houston’a geldiğimizde burada tanıdığımız hiç kimse yoktu. Dolayısıyla ilk günler bizim için hep kendi kendimize iş gördüğümüz günler oldu. ABD’de yepyeni hayatımıza ayak bastığımız ilk 2 günde havalimanına yakın, ücretsiz shuttle servisi olan bir otelde konaklamayı tercih ettik. Günlüğü 75$’dı. Burada bol istirahat dolu 2 günü tamamladıktan sonra havalimanından kiraladığımız Ford Fiesta ile 1 hafta içinde hem ev hem de araba işini halledelim dedik ve 2 hafta “extended stay” konseptli Crestwood Suite isimli otelde kaldık. Araç kirası 500$ civarıyken, Bestbuy’dan bir tane de gps aldık. Ayrıca devamında kaldığımız o otelin haftalık ücreti 250$’dı. Yani ev kiralayıp araba satın almadan önce sadece bu 4 şey için toplamda 1250 dolar civarı bir masrafımız oldu.
2010 model binek arabayı 6200’e imzaladık. Vergi ve diğer masraflarıyla toplamda bize 7000’e gelmiş oldu. Cep telefonu, eve elektrik ve internet için kurumlara ayrı ayrı toplamda 600$ civarı bir parayı depozito olarak vermek durumunda kaldık(iade edilecek bir şekilde verdik,1 yıl sonunda bunların hepsini geri verdiler.). Ayrıca ev tutmak için application+administration+depozito gibi sebeplerle geri gelmeyecek şekilde 500$ gibi ek masraflarımız oldu.
Türkiye’den kıyafet dışında hiçbir şey getirmediğimiz için evin içine de masraf yapmamız gerekti. Koltuk takımı, sehpalar (bunları ikinci el aldık), baza, komidinler, yatak, misafir yatağı, yemek masası ve sandalyeler (bu kısım ağırliklı olarak Ikea), televizyon ve tv sehpası, elektrik süpürgesi, ütü ve masası, mutfak gereçleri (bu kısım da ağırlıklı olarak Walmart) için toplamda 2000$ harcadık.
Yani özet geçmek gerekirse ABD’ye adım atar atmaz cebimizden çıkan masraflar şu şekildeydi:
Ön masraflar 1250$ + Araba 7000$ + Ev tutma 1100$ + Ev eşyaları 2000$ = 11350$
Yerleştikten sonra…
Yerleşme aşamasında yapılan masraflar açıkçası bizi çok rahatsız etmemişti. Sonuçta bir amaç için, hayat standartlarımızı bir an önce geri kazanmak için gereği neyse yapalım diyorduk. Ancak devamında, işler aylık düzenli masraf seviyesine geldiği zaman, her yeni gelen faturada insanın canı biraz daha sıkılıyor, hele de bir çoğumuzun kaderi olan ilk günlerdeki işssizlik durumu olunca… Ama sonuçta yapacak bir şey yok. Sonunu düşünen kahraman olamaz + Battı balık yan gider + Muhtaç olduğun kudret damarlarındanki asil kandadır + Çalış kazan gerisi kolay yeğen.
< Bizden bir dost tavsiyesi, kafanızda doları olabildiğince Türk lirasına çevirme olayından uzak durun… >
İlk geldiğimiz aylarda sabit giderler şu şekildeydi:
Elektrik(Isınma) 45$, Su 15$, Çöp-Kanalizasyon 35$ = 100$
(Bazı evlerde elektrik-su kiraya dahil olabiliyor, bizde değil)
Kira (1+1 ev) 1100$
(Houston’da ev kiraları 700’den başlar 2000’lere kadar gider)
Ev İnterneti+Uydu TV 110$
(Sadece internet 60$ civarı, tv istemezseniz)
Cep Telefonu Hattı 95$
(daha az çeken şirketlerle daha hesaplı bir şeyler bulabilirsiniz, ozellikle kalabalık aile tarifeleri için)
Trafik Sigortası 80$+Kiracı Sigortası 16$ = 100$
(Bunlar minimum kapsamlıydı. Zamanla ödeyeceğiniz primler azalacak. Ancak aracın durumuna göre ilk zamanlarda bundan daha pahalı primler de ödeyebilirsiniz. 1 yıl sonunda aynı 2010 Corolla icin sadece 35$ oder hale geldik.)
Yani ilk aylarda tek arabayla iki kişi bir evde yaşarken aylık sabit masrafımız 1500$’dı.
Tabii ki buna ek olarak mutfak (sebze, meyve, et gibi market giderleri), temizlik (deterjan,çamaşır suyu gibi) ve kozmetik (şampuan, deodorant gibi) eklenince bu rakam ayda en az 2bin$’lara doğru gidiyor.
Mutfak masrafları noktasında fikir vermesi açısından, evde bir kabak yemeği yapmak isterseniz, marketten alacağınız 3$’lık bir malzemeyle rahat rahat koca bir aileyi doyurabilirsiniz. 250gr dana kıymasıyla, kabağı, salçası, soğanı ve ekmeği her şeyi bu rakamın içinde çıkartabilirsiniz. Bizim gibi 2 kişiyseniz oradan 3 gün yiyeceğiniz bir yemek bile çıkabilir. Kabaca bizim mutfak masrafımız bir yıldır hiç 300$’ı pek aşmadı diyebiliriz. Bunun içine bol yeşillk, bol et ve balık, su, kola, meyve suyu vs gibi aklınıza gelebilecek her türlü normal ve lüks şey dahil.
(Sürpriz; yakında 50$’la marketten neler alabilirsiniz temalı bir çalışma ile bir yazı paylaşacağız.)
Üstüne dışarıda yemek ve içmek gibi masraflar eklendiğinde bizim için bu rakam rahatça 2500’lere ulaştı.
Bu kısmı bitirmeden hemen aktaralım.
Dikkat!!! Burada okuduklarınız bizim masraflarımızdır. Bunlar ne minimum ne de maksimum. Bizim yaşamak için kendimize uygun gördüğümüz, imkanımızın el verdiği ve içimize sindiği gibi yaptığımız harcamalardır. Her kim ben ona daha az ödedim/öderim ya da o işi o rakama halletmek imkansız der, doğrudur, o şekilde yapılmıştır ve yapılabilir. Burada amacımız sadece sizlere bizden, gerçek kişilerden ve yaşanmışlarımızdan fikir vermek.
Eğer merak ederseniz, sorun lütfen. Şirket, kapsam, dükkan, kaynak, ödeme şekilleri, satın almak taktikleri hepsiyle ilgili deneyimlerimizi seve seve paylaşırız.
Şimdi de öbür konuya gelelim. Gelir Durumları…
Houston’da iş imkanlarıyla ilgili buraya bir şeyler karalamıştık. Daha dengeli fikir vermesi açısından şimdi de bildiğimiz sektörleri ve onların maaşlarını anlatmaya çalışalım.
Hemen aktaralım asgari ücret vergilerden önce saatlik 7,25$. Haftalık 20-40 saat arası çalışana tam zamanlı, 20 saatten az çalışana yarı zamanlı deniliyor. Yani bir kişi McDonald’s’ta tam zamanlı çalışsa vergiden önce alacağı maaş 1160$. Vergi kesintilerinden sonra eline kalacak rakam net 1000$ civarı. Yani bizim gördüğümüz, 2 kişi 2 asgari ücretle bu şehirde bir şekilde yaşar. Ama tabii ki buraya asgari geçim için gelmedik ve hepimizin daha güzel gelirleri ve imkanları mutlaka olacak ve oluyor da.
Konuyu biraz daha derinleştirmek için, bizim gördüğümüz burada herkesin en kolayca iş bulabileceği, belki de deneyime bile gerek duymadan başlayabileceği iki tane iş kolu var. 1- Satış 2- Servis
Satış pozisyonlarında başlangıçta sabit getiri sadece asgari ücret olsa da yapılan satışlar itibariyle bonus getirisi çok güzel olabiliyor ve bu şekilde gelirler ikiye hatta üçe bile katlanabiliyor. Zamanla terfi etmemiş bile olsanız, geçen yılların getirdigi kıdemle birlikte sabit maaşlar asgariden saatlik 9-10 hatta 11$’a kadar çıkabilir. Bunun üstüne alacağınız bonusları da düşünürseniz hiç deneyimsiz başladığınız bu işte şehir ortalamasına uygun bir gelir seviyesine ulaşmanız mümkün olabilir.
Servis pozisyonlarında da durum aşağı yukarı aynı. Bir fast food restoranında ya da bir otel operasyonu pozisyonunda hızlıca iş bulma imkanınız olabilir. Sadece garsonluk özelinde hızlı bir bilgi geçelim, genelde asgari ücretten de düşük bir şey ödeniyor. Ama diger taraftan asgariden fazla verenleri de yok değil ama garsonlar burada her türlü bahşiş alıyor. Bu bahşiş hesabın en az %15’i oluyor, müşteriyle iyi ilişki kurarsanız saçma derecede bonkör insanlarla karşılaşabilirsiniz. Eğer bu sektörde çalışırsanız, bir garsonun sadece 5 dakikasını harcağı 30$’lık bir hesaba 20$ bahşiş verip kalktığını gördüğünüz zamanlar olacaktır. Özellikle otel banketlerinde bir gecede 500$ kazanan garsonları kendi gözlerimle gördüm. Restoranlardan örnek verirsem, işlek bir restoranda bir gecede 1000$’lık cover yapan bir garson o gece sabit maaşının üstüne en az 150$ bahşiş geliri koyabiliyor.
Ve evet, bu iki sektörde de olduğunuz yerde saymayacaksınız ve zamanla alacağınız terfilerle satış müdürü ya da restoran gibi pozisyonlarda ayda 3bin$ kazanır hale gelebilirsiniz. Burada anahtar üşenmeden, gocunmadan çalışmak ve şirket kurallarına sıkı sıkı uymak. Ve tabii ki makul miktarda Ingilizce bilgisi ve konuşma cesareti…
Bunların dışında Türkiye’deki deneyimlerinizi, eğitiminizi kullanabileceğiniz iş kollarına da hızlıca bakalım (Sanki hepsini çok iyi biliyoruz da 😀 ). Meslek lisesinden uzamanlığınız, bir üretim ya da tamir deneyiminiz varsa yukarıda anlattıgim ufak hesaplari unutun, çünkü burada çok iyi para kazanabilrisiniz. Çeşitli iş kollarında maintenance diye ofislerde, mağaza ve sitelerde çeşitli uzmanlık alanlarında tamir işlerini yürüten arkadaşlar burada başlangıç maaşı olarak yılda 35bin$ (ayda 3bin$ civarı) para alabiliyorlar. Örneğin klima uzmanlığında bir avmde çalışan teknisyen ya da otelde bir tesisatçı aslında buraların kralı, bizim haberimiz yok 🙂
Benim bildiğim iş, mesela satın alma, burada lise mezunlarınca yapılıyor ve saatliği 15$’dan başlıyor. İş bulmak güven sebepleri dolaysıyla çok kolay olmasa da biraz eğitim biraz bağlantılar aracılığıyla çok güzel paralar kazanılabilir. Ayrıca şuanda çalıştığım resepsiyonist pozisyonunda saatlik 12$ alıyorum üstüne ek gelirlerle ayda net 1500$ çok rahatça kazanıyorum (Hatta eşimle benim için verdiğim aylık 150$’lık sağlık sigortası da çıktıktan sonra bana kalan para bu). Üstüne zamanım kalıyor ve evden ufak tefek çeşitli ek işler yapma imkanım oluyor. Ayrıca otelde müdürler peşimde terfi ve başka müstakbel pozisyonlar için benimle devamlı aktif iletişim içindeler. Daha işe başladığımın altıncı ayında supervisorluk görevini çalışma saatleri dolayısıyla reddetmek durumunda kaldım, onun saatlik maaşı 15$’dı.
Ofis işlerine gelirsek, Türkiye’deki ofislerde “sorumlu” diye görevi tanımlanan kişilere burada “analyst” deniyor. En kötü maaş yıllık 45bin$ (aylık 3750$). Kıdemli sorumlular 65$ + bonus alırken, departman müdürlerinin de gelirleri 100bin$’ı (ayda 8bin) rahat rahat buluyor hatta aşıyor.
Sağlık sektörü istiyorum, ya da sağlıktan anlıyorum derseniz o daha da güzel. O kadar çok hastane o kadar çok klinik var ki burada… Hemşireler yılda 70bin$ garanti şeklinde haftada sadece 3 gün çalışıyor. MR, röntgen, ekografi teknisyenleri başlangıç olarak 40bin$ alıyor. Tabii bu işleri yapmak için ilgili sertifikaları almanız lazım. Bir de bu sağlık işlerinde birden fazla yerde çalışma imkanı da var. Yani aynı hemşirelik işini iki ayrı hastanede çarpı iki kazançla da yapabilirsiniz.
Maaşlarla ilgili daha fazla fikir sahibi olmak isterseniz Glassdoor sitesinden Houston şehrinde şu iş kaç para maaş alır gibisinden araştırma yapabilirsiniz.
Son kısımda da Gelir Vergisi konusunu anlatalım.
Burada vergi bizdeki gibi maaşlardan kesiliyor. Vergi tarifesi kişinin hane yapısı ve bu hanenin o yıl icinde kazandığı toplam paraya göre değişiklik gösteriyor. Ancak yıl içinde maaşınızdan ne kadar vergi kesileceği sizin isteğinize bağlı. Ama az verip kurtulma diye bir şey yok. Önden vergi yüzdesini set ediyorsunuz, yıl bittiğinde devlet sizinle ayrıca hesaplaşıyor. Vergi dönemlerinde (her yıl Ocak-Nisan arası) bir önceki yıl için, sizden ne almış onu vergi beyanınızda belgelerden okuyor ve karar veriyor. Eğer fazla fazla aldıysa iade ediyor, ama siz az verdiyseniz eksik kısmı sizden tahsil ediyor.
Yani yukarıda verdiğim örneklerdeki gibi, atıyorum bir iş için onun maaşı saatlik 20$ diyorsam onun içinden kesilecek vergiyi siz hesaplayacaksınız. Bu Federal seviyede verilen gelir vergisinin oranlarına “Tax Bracket” deniliyor ve her yıl yeniden yayınlanıyor (yani her yıl değişebilir de).
2016 yılından örnek vermek gerekirse, yalnız yaşıyan bir vatandaş 2016’da 40bin$ kazandıysanız %25’lik vergi girmis olacak. Ama aynı para, 2 kişilik gecinen bir aile olarak bir hanede kazanılıyorsa vergi dilimi 25 değil sadece %15 oluyor.
Hesaplamanın şöyle ufak bir detayı var ama. İlk örnekten yürüyelim, 40bin kazanan tek kişilik vatandaş. Ilk vergi dilimi 9275$’ta bitiyor ve yuzdesi %10. Yani o dilimde vermesi gereken vergi 927,5$. Sonraki dilimde kazandığı 37650$’a kadar olan kısımda %15 vergi veriyor, yani 37650-9275=28375$ üstünden %15 vergi 4256$. Sonra kalan %25’lik vergi dilimi de sadece 40000-37650=2350$’ın %25. Yani vergi dilimi %25 de olsa, verecegi vergi bütün kazancın %25’i değil.
Sonraki hesaplasma kısmında, yani vergi beyannamesi döneminde sizin iadenizi ya da borcunuzu etkileyen başka bir sürü faktör var ama federal gelir vergisinde rakamlar kabaca bu şekilde diyebiliriz. (Vergi iadesi islemiyle ilgili yazı da ayrıca yazacagız)
Hatırlatalım, bu anlattığımız Federal Gelir vergisi. Federalin dışında bazı eyaletlerde Eyalet Gelir Vergisi de var. Ama Teksas’ta eyalet gelir vergisi yok dolayısıyla Houston’da sadece yukarıda anlattığım Federal Gelir Vergisi maastan kesiliyor. O bakımdan Teksas bir cennet.
Gelirler kısmını yazmak gerçekten daha eğlenceli. Keşke hep kazansak da hiç harcamasak 🙂
Ama işte ABD’de sistem harcamaya dayalı. Dikkatli olup harcamaları kontrol altında tutmak lazım. Yeni model arabalar, rengarenk kıyafetler ve cızır cızır yemekler durmadan insanların gözüne sokuluyor. Nefsi köreltmek, aşırı harcamanın cazibesine kapılmamak lazım. Bu da bizlerden sizlere bir tavsiye olsun.
Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Sizlerden ricam, aklınıza takılan her şeyi sorun. Bu siteyi sizlere faydamız olsun, deneyimlerimizi ve bilgilerimiz paylaşalım diye tutuyoruz. Hiç düşünmeyin bize bol bol soru ve yorum yazın.
Sevgilerimizle…
**Başvuru aşamasından, ABD’de yeni hayatınızı kuracağınız o heyecan dolu günlere kadar aklınıza gelebilecek her türlü konuda sizlere destek olmak isteriz. Hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için bu linke tıklayın.
Merhabalar yazılarınızı okudum fikir sahibi oldum birşey sormak istiyorum.
Ben 2017Ekim ayında başvuracağım yeşilkart’a yani 2018Mayıs gibi belli olacak Türkiye’de garsonluk bellboyluk yaptım normal iş üzerinede kickbox-boks yapıyorum orada sporculuk boksörlük hakkında bildiklerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum ve orada garson olarak cafe gibi bir yerde işe başlasam benim aylık minimum kazancım ve maksimum kazancım ne olabilir bahşiş(tip)lerle birlikte teşekkürler şimdiden
Net bir şey söylemek pek kolay değil. Mekan var mekan var… Ama ev kirasını biriyle paylaşırsanız restoranda gelen tiplerle rahatça yaşayabilirsiniz Houston’da.
Garson va olarak işe başladık diyelim Devlet aldığımız bahşişin ne kadar olduğunuda mı istiyor ?
Normalde istiyor. Sirket prosedurlerine gore beyan ediyorsunuz. Etmeyenler de oluyor, kismen edenler de oluyor. Ama vergi vermek kutsaldir.
O zaman vergi ödemeleri sadece beyana dayanıyor diyebilir miyiz?
Ben halihazırda bir firmada zaten internet üzerinden freelance çalıştığımdan (e-satış ve grafik alanlarında çalışıyorum), mesela ilk yıl nakit akışının hemen kesilmemesi için Amerika’dan bile şu anki işimde çalışmayı sürdürmek imkanım var. BU şekilde TRde kazandığım geliri bir şekilde (Cepteteb, TR Bankalarından alınmış bir kredi kartına yatırtarak veya western union vs. hatta gidip gelirken yolcu olarak 10.000 sınırları içerisine) Türkiye’den ABDye transfer edip bunu sadece beyan etmem yasal açıdan kafi olur mu? Yoksa bizdeki gibi illa SGKya kayıt olmak muhakkak resmi banka hesaplarından transfer etmek vs gibi bürokratik kurallar da var mı?
Bir de ödenen vergi sadece devletin aldığı gelir vergisi mi yoksa bu ödeme içerisinden hani bizdeki emeklilik sigortası benzeri bir sisteme de ödeme yapılmış oluyor mu? Teşekkürler
Cok dogru. Beyan etmeniz kafi olur. Ona gore gerekirse vergisini oder ya da hatta gerekirse vergi iadesini alirsiniz. Evet, yanlis okumadiniz heme ABD hem de yurtdisi geliriniz olursa, yurtdisinda odediginiz vergileri gosterip ABD hukumetinden vergi iadesi alabilirsiniz. Ilk etapta beyan etmeniz yeterli. Belgelerinizi yine de alin. Elinizin altinda dursun, bir ihtimal sizi audit ederlerse gosterirsiniz.
Odenen vergi iki kalem: 1- Income Tax(federal veya varsa eyalet) 2-Social Security(emeklilik ve ihtiyac durumu amacli).