Boston ‘dan Merhabalar,
Öncelikle NasılGreenCardAldım ailesine yeni yazarınız olarak katılmaktan memnunluk duyar, Mehmet Bey`e ve ailesine sevgi ve saygılarımı sunarım. Bizler Amerika`da yaşayan arkadaşlarınız olarak, buraya gelmek isteyenlere, gelmesine aylar, haftalar, belki de günler kalan güzel insanlarımıza, hatta gelmiş olup birtakım tavsiyelere ihtiyacı olan kardeşlerimize yardım etmekten dolayı burdayız. Umarım sizlere faydalı oluruz ve yazılarımızı okuyarak keyif alırsınız!
Ben Mete, 25 yaşındayım ve Massachussets (MA) eyaletinin en büyük şehri olan Boston`da yaşıyorum. Birisi full-time, diğeri part-time olmak üzere iki farklı işte çalışıyorum. Bu site de dahil olmak üzere, birçok forum, sayfa ve kaynakları okuyarak, araştırarak ve bilgi edinerek Green Card talihlisi olarak 2016 yılının Eylül ayında buraya geldim, Logan Uluslararası havalimanından sorunsuz bir şekilde Amerika Birleşik Devletlerine giriş yaptım. O dönemlerde Milano`da olduğum için uygun fiyatla Münich kentinden Boston`a Lufthansa havayolu şirketi ile uçtum. Yolculuk 8 saat 40 dakika sürdü, ama ben baya bir sıkıldığımı net hatırlıyorum.
Evet! Burası Boston`un merkezi sokaklarından birisi, iş yerim bu sokağın sonunda olduğu için ve her gün tam da buradan geçtiğim için bu fotoyla başlamak istedim. Fotonun sağ kısmında bir sürü Amerikan bayrağı umarım gözünüzden kaçmamıştır. Ama onlar her yerdeler, her tarafta bir sürü Amerikan bayrağı görmek mümkün bu ülkede. Devlet, devletçilik, anayasa, Amerikan tarihi vs. gibi kavramlar aslında bu ülkede çok göze batıyor, ya da özellikle bulunduğum eyalet bu konuda çok hassas diyebilirim. MA eski 13 koloniden biri olmakla beraber Amerika Birleşik Devletleri tarihinde bağımsızlık savaşı vermiş, çok önemli lider ve aydınlarını kaybetmiştir. Zaten kasabalar, beldeler, sokaklar, caddeler hepsi bu kişilerin isimlerini taşımakta ve yaşatmaktadır. Fazla tarih yapmak ve detaylara inmek istemiyorum, çünkü bu biraz sıkıcı gelebilir. Ama Amerika`ya gelip uzun süre kalma niyeti olanlara bu tarihi zaman buldukça okumayı şiddetle tavsiye ederim, çünkü çok enteresan ve diğer ülkelerde olmayan olaylarla karşılaşıp “wow” diyebilirsiniz. Belki bir yazımı da Amerikan tarihi hakkında yazarım.
Şimdi biraz da şehirden bahsedelim. Öncelikle bu şehrin yolları çok yamuk yumuk olduğu için sürekli sosyal medyada, gazetelerde, dergilerde hep dalga geçilir, Amerikanın diğer şehir ve eyaletleri ile karşılaştırılır. Gerçekten de bazen mantık kullanarak şu tarafa doğru gitmeliyim diyip yolunuzu kaybedebilirsiniz. Boston`un merkezi çok güzel, gerçekten doya doya geziyor insan. Tam merkezde Boston Common (veya Public Garden) diye bilinen çok büyük bir park var, tabi New York`un Central Park`ı ile kıyaslanamaz ama yinede de dinlenmek ve doğadan zevk almak için mükemmel bir yer. Ayrıca şehirde çok fazla sayıda müze var. Şimdiye kadar 4 tanesine gittim ve hepsini çok beğendim. Amerikalıların tarihi Avrupaya göre daha yeni olsa da ve sanatla daha geç tanışmış olmalarına rağmen yinede sanata çok değer veriyorlar. Çok az sayıda müze dışında hemen hemen bütün müzelerin ücretsiz giriş günleri veya saatleri olabiliyor, onları kendi web sitelerinden takip ederek gitmek mümkün. Girişte ise isteğe göre bağış yapılabilir (ki genelde çok yapılan birşey), ama para vermek zorunda değilsiniz. Zaten Amerikada `TIP` olayını herkes biliyor. Bu ülkede hizmet sektörü ne kadar para kazanıyorsa, onun büyük bir kısmını tip`ten kazanıyor. Üçüncü ve son olarak buradaki toplumun spora olan sevgisinden bahsetmek istiyorum. Boston`un Amerikan futbolu, beyzbol ve basketbol takımları Amerikada hep iyi yerlerde oldu, güzel başarılar elde etti. Son Super Bowl şampiyonu New England Patriots tarihi bir maçla bütün eyaleti ayağa kaldırdı. Sokaklar, lokantalar, metro durakları, parklar tıklım tıklımdı maçtan sonraki ilk sabah. Şehir resmen yıkılıyordu desem yalan olmaz. Aynı şekilde diğer branşlarda yarışan takımlara da (basketbolda Boston Celtics, beyzbolda Boston Red Sox) ilgi aşırı derecede çok. Kısacası Boston ‘da hayat güzel ve renkli. Ama burayı biraz soğuk olduğu için sevmeyenlerde var malesef. Bu arada merkezi parkın ne kadar güzel olduğunu resimden anlamışsınızdır umarım.
Şimdi de biraz Boston`da yaşam hakkında biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle evrak toplama ve mülakat süreci düşündüğümden daha kolay geçti. Mülakata İtalyanın Napoli şehrinde girdim ve bu güzel şehri doya doya gezme fırsatım oldu. Amerikaya geldikten sonra birtakım zorluklarla karşılaştım, ama zamanla herşey yerine oturdu. Burada ev kiraları her yerde olduğu gibi bölgeden bölgeye değişiyor. Tam merkezde 2-3 odalı bir dairenin bir odası ortalama 1200-1300 dolar civarı olur, merkezden uzaklaştıkca bu fiyat düşer. Her zaman inanılmaz derecede ucuz bir oda veya ev bulma şansınız da vardır. Bazı ev sahipleri ortalama fiyatlarla değil, kendi içlerinden gelen bir fiyatı koyabilirler. O evler de zaten 1-2 gün içerisinde birisi tarafından tutulur. Yani ev aramak, ev bulmak, fiyatta anlaşmak ve buna benzer işler hakiketen zor işler. Yeni gelenlerin kredi skoru da düşük olduğu için onlara kimse ev vermek istemiyor. Bankalar bile yeni gelenlere hep SECURED CREDIT CARD veriyor, yani belli bir ücret bankaya yatırıyorsun, o da senin kredi limitin oluyor. 5-6 ay sonra ise UNSECURED kredi kartına geçmek şansın doğuyor. Ulaşım için (train + bus) aylık akbil 84.5 dolar, öğrencilere ise 30 dolar. Ucuz marketler (mesela DOLLAR TREE), ucuz giyim mağazaları (mesela PRIMARK), ucuz spor salonları (mesela PLANET FITNESS) bulmak hep mümkün. Genel olarak Amerikada ucuz herşey bulmak mümkün, sadece bunun için çaba sarfetmek lazım. Malesef buradakı asıl sorunlardan birisi insanların zaman bulamaması. Çünkü maddi olarak bütün ihtiyaçları karşılamak için insanlara gece gündüz çalışıyor, 2 ve hatta 3 işi olan bile var. Bu sebepten dolayı insanlar iş çıkışı birşeyler yapmaya pek zaman bulmuyor. Çünkü bazen o iş çıkışları gece olabiliyor. İşten bahsetmişken iş bulmanın zorluklarından da biraz bahsetmek istiyorum. Hakikaten kolay olasaydı, iş bulmanın kolaylıklarından bahsederdim ama malesef bir çok insan için, özellikle yeni gelenler için sancılı bir süreç olabiliyor. Amerikada iş çok fazla, büyük şehirlerde bu daha net hissediliyor. Lakin iş başvurularına pek geri dönüş olmayınca, ya da negatif cevaplar alınca insan umudunu kaybedecek duruma geliyor. İngilizcesi olmayanlar için iyi yerlerde iş bulmak on kat daha zor. O yüzden genelde Boston ‘a yeni gelenler hizmet sektöründe çalışarak bir yandan da ingilizcelerini geliştiriyorlar. Hizmet sektörüne örnek olarak restoran / lokanta / kafe ve buna benzer yerlerde kasiyer, bulaşıkçı, aşçı gibi poziyonlar, telefon tamiri ile uğraşanlar, pizza ve food delivery yapanlar, ardiye / depo / ambar gibi yerlerde çalışanlar vb tür işleri gösterebiliriz. Kendi tecrübeme dayanarak bunu söyleye bilirim ki, eğer çalışma ve oturma izni, yani green kart işi hallolduysa, Amerikada başarılı olmak için 2 önemli aşamanı geçmek lazım. İlk olarak ingilizceyi UPPER INTERMEDIATE düzeyinde konuşabilmek, ikinicisi çalışmak istediğin alanda akademik geçmişinin veya iş tecrübenin olması. Ben kendi alanında çalışmasa bile bir yandan başka işlerde çalışarak para toplayanların ve diğer yandan eğitim alanların geleceğini çok parlak görüyorum. Çünkü Amerikada bir okulu bitirebilmek gerçekten senin gelecek hayatını ve kariyerini belirleyebilir. Tabi bütün bunların yanında ingilizcenin de pekiştirilmesi devamlı olmalıdır. İş tecrübesinin avantajları da göz ardı edilemez, çünki çoğu zaman akademik dereceden daha önemli olabiliyor.
Yazıma burada nokta koymak istiyorum. Umarım yazdıklarım sizlere faydalı olmuştur. Sorularınızı yazının altındakı kısımda sorabilirsiniz. Elimden geldiği kadar hızlı bir şekilde cevap vermeye hazırım. Bir sonraki yazımda yeşil kart sahiplerinin nasıl Kanadaya vizesiz gidebileceğinden bahsedeceğim. Zaten Kanada gezisi yüzünden bu yazım da baya bir gecikti. Herkese başarılar!
Mete
**Başvuru aşamasından, ABD’de yeni hayatınızı kuracağınız o heyecan dolu günlere kadar aklınıza gelebilecek her türlü konuda sizlere destek olmak isteriz. Hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için bu linke tıklayın.
Merhaba Mete Bey,
Öncelikle verdiğniz bilgiler için teşekkürler,
Benim evraklarla ilgili bir sorum olacaktı, ben yurt dışında yaşıyorum, yaşadığım ülkede mülakata gittiğimde TR den aldığım evrakları Apostil yapmaya gerek varmı? Sizde Milanoda mülakata girdiğiniz söylemişsiniz.
Teşekkürler
Merhabalar,
Rica ederim. Evet, ben mulakata Napoli`de girdim. Herhangi bir belgemi apostilletmedim, cunku konsolosluga gitmeden 1 ay once felan kendilerine sordum nasil istiyorsunuz diye. Onlar da bana belgelerin orijinal olmasi ve yeminli tercuman tarafindan cevrilmesi halinde apostile gerek duymadiklarini soylediler. Size tavsiyem yine de kesin olmasi icin kendilerine bununla ilgili bir email atmaniz. Zaten hemen hemen butun konsolosluklar email yoluyla gelen sorulara 1, olmadi 2 gun icinde cevap veriyorlar. Basarilar dilerim!
Mete Bey merhabalar,
Bende 2018 talihlisiyim. Şuan da Thy de uçak bakımı kapsamında mühendislik yapıyorum. Fakat pozisyonum nitekim bir koordinatörlük. Merak ettiğim buradaki 1.5-2 yıllık tecrübem ve ortalama üzeri İngilizcem ile Amerika’da kalifiye bir iş bulma sansım var mı ? Yoksa bir master programını bitirmem gerekir mi ? Teşekkürler 🙂
Merhabalar,
Ilk once sizi tebrik ederim, umarim sorunsuz bir sekilde evrak / mulakat islerinizi hallederek Amerikaya gelirsiniz.
Ben kendim de elektronik ve haberlesme muhendisligi okudum, ingilizcemi surekli gelistirmek icin bir seyler yaptim, yine buraya geldikten sonra da calismalarima devam ettim. Oncelikle simdiden baslayarak ortalama uzeri olan ingilizcenizi cok daha iyi yapmaya calisin, mutlaka faydasini gorursunuz. Belki 2 yillik tecrubeniz goz onunde bulundurulmaz, ama ingilizceniz daha onemli olur.
Ikincisi, tecrubenizin hangi alan ve pozisyonda olmasina takilip kalmayin, zaten onunuzde Amerikaya gelene kadar uzun bir donem var, daha fazla tecrube edinmeye calisin.
Son olarak, herhangi bir master programini bitirmek guzel bir sey olur, ama iyi bir is bulmak icin master derecesi sart degil, hatta iyi bir ingilizce + is tecrubesi bazen daha onemli olabiliyor. Egitim alirsaniz da mutlaka yararini gorursunuz. Ben size bir is bulduktan sonra aksam derslerine katilmak kaydiyla egitim gormenizi tavsiye ederim. Bunu da gelir gelmez degil, 1 sene gectikten sonra yapabilirsiniz.
Iyi gunler ve basarilar.
Mete Bey cevabınız için çok teşekkürler.
Benim amacımda söylediğiniz gibi İngilizce’yi maximum verimlilik ile gideceğim tarihe kadar ilerletmek.
Fakat bir yandan da orada mühendislik mesleğime devam edebilmek adına burada yapabileceğim tüm eylemleri yapmak amacındayım. En basit örnek ile incelediğim iş ilanlarında genel de bir Autocad kullanma standardı mevcut.
Bu konuda yoğunlaşmak için güzel bir vaktim var, sizce mantıklı mı yoksa pekte etkisi olmayacak bir yetkinlik mi olur?
iyi günler 🙂
Kesinlikle! Kendi alaninizla ilgili is ilanlarini cok yakindan takip edin, ama basvurmamanizi tavsiye ederim, cunki onlar siz Turkiyedeyken sizi aramaz, hadi arasalar bile yuz-yuze gorusmek ister. O yuzden ilanlari takip ederek, hangi taraflarinizin zayif kaldigina karar verin ve onlari guclendirin. Ingilizce ise bu ulkedeki en onemli silahiniz! Cunku hayat sadece is bulmak, calismak degil. Ev kiralamak, araba almak, banka hesabi actirmak, hatta size yazilan parking ticket’a itiraz etmek icin bile ingilizce gerekli. Ingilizce her seyden daha onemli anlayacaginiz.
Merhabalar,
Benim DS-260 ile ilgili bir sorum olucaktı.Ben şuanda master öğrencisiyim. Formu doldururken “Were you previously employed ?” sorusuna yaptığım stajları yazmalı mıyım sizce? Staj dışında bir iş tecrübem yok.
Yazılar, cevaplar ve site için hepinize çok teşekkürler.
Nasil isterseniz. SGK’li falandiysaniz yazin yani bir zarari yok.
Boston’da hayatin new york kadar olmasa da pahali oldugunu okuyorum ama buna karsilik is olanaklari da fazla saniyorum. Ev kiralari somerville,allston gibi bolgeler de mi uygun yoksa genel olarak oahali mi? Oraya gelmeden is ve ev bulma ihtimali nedir? Siz ilk gidisinizde nerede kalmayi tercih etmistiniz? Onumuzdeki sene Abd ye gidecek talihli oldugumdan Boston listemin basinda ve soyleyecekleriniz ilgimi cekiyor. tesekkurler
Merhaba,
Oncelikle Boston’a gelme karari vermis olmanizdan dolayi sizi tebrik ediyorum. En azindan listenizin basinda geliyor.
Evet, bu sehir New York kadar pahali olmasa bile, diger sehirlerden bir hayli pahali, en pahali 5-6 sehirden biridir muhtemelen.
Ev kiralari merkezden uzaklastikca kesinlikle daha ucuz oluyor, eger gelip de araba isini 1 hafta icinde hallederseniz (ki cok kolay halledilir) merkezden 8-9 mile daha kenarda kalmanizi tavsiye ederim.
Mesela ben sehir merkezinde 12 mile kenarda cok sakin bir beldede kaliyorum. Ucuza geliyor. Somerville yine biraz daha ucuz Allston’a gore, cunki ikincisi pahali bi yer, merkeze yakin.
Buraya gelmeden is ve ev bulma ihtimaliniz dusuk, genelde evraklariniz tam hazir olunca sansiniz artar. Ingilizcenizin iyi bir duzeyde olmasina dikkat edin, eger iyiyse bi adim ondesiniz, emin olun.
Ilk gidisimde Dorchester’ta kaldim, herkes burayi iyi tanir, sehre yakin ama ucuztur, cunki tehlikeli bir yerdir. Uzun sureli kalmayi tavsiye etmem, ama kisa sure icin kalinabilir.
Son olarak burada is bulma olasiliginiz qualification’lariniza cok bagli, egitim duzeyiniz, ingilizce bilginiz, is tecrubeleriniz cok iyi bir seviyede ise en fazla 2 ay issiz kalirsiniz, hatta kalifiye elemanlar 1 ay icinde evraklarla birlikte is bulurlar.
Amerikada herkes icin is vardir, ama herkesin gecmesi gereken zorlu bir donem var, o donem kolay gecilirse, gelecekte sizden sonraki nesile anlatacak guzel anilariniz olmaz. Bunu neden soyluyorum, herseye hazir olun, cunki yolun sonunda kesinlikle bir isik vardir.
Merhabalar
2018 talihlisi olarak görüşme günümü bekliyorum.Tek başıma geleceğim.Tanıdığım kimse yok maalesef.Ehliyetimin olmadığını göz alırsak büyük şehirlere gitmek daha mantıklı sanırım.Büyük şehirlerin pahalı olması da sıkıntı başlangıç için. Austin ,Tx gitmeyi planlıyorum.2. olarak Boston aklımda. Bostonda hemen iş ve kalacak yer bulmak zor ise Austinde daha zor oluyor diye düşünüyorum.Maddiyatla orantılı zorluk sanırım. Şans lazım.
Su an gorusmenize odaklanmanizi tavsiye ederim, vizeyi aldiktan sonra nereye gelmenizi dusunmeniz icin tam 6 ay zamaniniz olacaktir.
Boston’in daha guzel bir secim olacagini dusunuyorum, ama Teksasa gidenler de az degil, tanidiklariniz varsa oraya da gidebilirsiniz.
Mete Bey merhaba;
Bilgilendirme yazınız ve paylaşımlarınız için teşekkürler. 2019 yılı için yapılacak olan Green Card çekilişine bu yıl eşimle birlikte başvuracağız. Size şöyle bir sorum olacak;
Diyelim şansımız yaver gitti ve çekilişte ismimiz çıktı. Şehir seçimi aşaması sanırım çok önemli bir aşama. Sonuçta hayatınızı devam ettireceğiniz bir lokasyon tercihinde bulunuyorsunuz. Aklımızda bazı şehirler var. Sizden ekonomik kıyaslama yaparak bizi aydınlatmanızı rica ediyorum. Boston, Seattle, Houston aklımızda olan şehirler. Eyaletten eyalete vergi yasaları da farklı olduğundan ekonomik zorluklarda farklılık gösteriyor tabi. Bilginiz ışığında bize hangi şehri tavsiye edersiniz? Ekonomik ve iş olanakları konularında kıyaslama yapar mısınız?
Umarım ilk denememizde çekilişi kazanırız ve güzel bir hayata sizler gibi biz de adım atarız. Şimdiden çok teşekkür ederim. Hoşça kalın…
Sitede anlatmaya calistigim detaylardan dolayi ben herkese Houston’u tavsiye ederim. Ancak burada onemli olan mesleginize uygun bir sehir tercih etmeniz. Sizin tasidiginiz is bilgisine en cok ihtiyac duyulan sehir neresiyse orayi tercih edin. Saglik Houston, teknoloji San Francisco, sanat Los Angeles gibi gibi…
Merhabalar Mete Bey,
2018 talihlisiyim ve inşaat mühendisliği mezunuyum. Arkadaşlarım Boston’da yaşadığı için ilk etapta ben de oraya yerleşmek istiyorum. İlk önce ingilizce eğitimi alıp sonra master yapmayı planlıyorum. Green card’ı olanlara uygun dil kursu seçenekleri nelerdir Boston’da? Siz ingilizcenizi nasıl geliştirdiniz?
Merhabalar,
Green cardli olmanin avantajlari cok, bunlardan birisi de ingilizce kurslari, okullar vb egitimle ilgili olan yerlerin cok daha ucuza olmasi. Yeni gelen gocmenler icin tamamen ucretsiz kurslar bile var. ( https://my.uscis.gov/findaclass )
Genel olarak ayi 100-150 dolara muhtesem kurslar da bulunabilir, detaylarini bende bilmiyorum, ama bulmak cok zor olmayacak emin olun.
Ben ingilizcemi ilkokuldan beridir gelistiriyorum, halen de buna devam ediyorum. Calistigim yerlerde de herkes native speakers oldugu icin daha hizli sonuclar alabiliyorum, sayet sizin icin de gelince oyle olacaktir. Altyazili filmler seyredin, surekli kitap okuyun, muzik dinleyin. Slow muzikler dinlemenizde fayda var, sozcukleri anlamaya calisin. Zaman oldukca gramer de calisabilirsiniz. Ve dil ogrenmede en onemli sey bana gore dogru telaffuzdur. Ona mutlaka dikkat edin 🙂
Basarilar
Merhaba ilk gittiğinizde evi ve işi nasıl buldunuz? Buradaki gibi kariyet.net gibi adres mi var yoksa mağaza önlerinde yazan bizimle çalışmak ister misiniz ibaresi mi vardır? biraz açabilir misiniz, teşekkür ederim.
Merhabalar,
Burada bizdeki gibi internetten is basvurusu yapabiliyorsunuz. Eger asgari ucretli ya da ona yakin maaslarda isler bakiyorsaniz, elbette kapidan girip is var mi diye sorabilirsiniz. Ama ofis tarzi isler genelde internetten ya da tanidiklar araciligiyla ilerliyor.
Mete merhaba,
2018 talihlisiyim. Ds-260 formunu doldururken Amerika’da tanıdığım hiç kimse olmadığı için bir adres yazamamıştım. Bir kaç ay sonra görüşmeye gittiğimde de nereye gideceğimi kesinleştirmiş olur muyum bilmiyorum. Kesinleşse veya vizeden sonraki bir kaç ay içinde şehir değiştirme fikrim oluşursa vize görüşmesinde verdiğim adresi nasıl ve nerede değiştirebiliyor olurum?
FMCG sektörünün kozmetik bölümde Pazarlama iletişimi ve Marka yönetimi üzerine 3 yıllık iş tecrübem var. Yüksek lisans bölümüm de yine Pazarlama İletişimi üzerine. Bana iş ve yaşam için tavsiye edebileceğin şehir neresi olurdu? Bir de adres ile ilgili ne yapmalıyım?
Teşekkürler,
Merhaba,
DS-260 formunu doldurduktan sonra adresinizi 2 defa degistirme sansiniz var.
1) Elcilikte
2) Ulkeye girdiginiz zaman (pasaport kontrolde)
Size tavsiyem New York veya California eyaletleri ve bu eyaletlere bagli buyuk sehirler olur.
Gelmeden once ev bulursaniz o evin adresini yazabilirsiniz. Olmazsa ben size kendi adresimi veririm.
Iyi gunler.
Mete bey hassas cevaplarınız için teşekkür ederim öncelikle
Greencard ile kasım ayında Boston civarında olmayı planlıyorum. Fakat benim İngilizcem hiç yok orda öğrenmek istiyorum. Öyle ki buradaki şirketimi bırakıp gelicem 6 ay sonra geri dönmem gerekiyor bu süre zarfında İngilizce öğrenmek için yapmam gerekenler nelerdir. Kurslar hakkında bilginiz var mı
Merhaba,
Burada bir suru kurslar var. Maddi durumunuz iyi ise ucretli kurslari tavsiye ederim. Ucretsiz kurslarda siraya giriyorsunuz, gec basliyorsunuz.
EF kurslarini siddetle tavsiye edebilirim. http://www.ef.edu/ilsd/schools/boston/
Basarilar